Hem tip 1 hem de tip 2 diyabet en azından kısmen kalıtsal hastalıklardır. Tip 1 diyabet, daha çok bir enfeksiyon (esasen viral bir enfeksiyon) sonucunda, daha az yaygın olarak da stres ya da çevresel faktörler (belli bir takım ilaç ya da kimyasala maruz kalmak gibi) sonucunda oluşuyor gibi görünmektedir. Kişilerin bu nedenlerden birine karşı yatkın olup olmamalarını belirleyen genler belirli HLA (İnsan Lökosit Antijeni – Human Leucocyte Antigen. İnsanlarda bağışıklık sisteminin işlevi ile ilgili çok sayıda geni barındıran belirli bir kromozom bölgesine verilen ad) genotiplerine kadar izlenmiştir. Ne var ki, tip 1 diyabette, bu yatkınlık genetik olarak kazanılmış bile olsa hala çevresel bir faktörün tetiklemesine ihtiyaç varmış gibi görünmektedir. Tip 1 diyabet hastalarının küçük bir kısmı mutasyona uğramış bir gen taşırlar ve bu gen “Gençlerde görülen erişkin tipli diyabet”e (MODY)” neden olur.
Tip 2 diyabette daha güçlü bir kalıtım kalıbı vardır. Birinci dereceden akrabalarında tip 2 diyabet vakası olan kişilerde tip 2 diyabet oluşma ihtimali çok yüksektir ve bu sayı diyabetli akraba sayısının artmasıyla daha da artar. Tek yumurta ikizlerinde konkordans (ikizlerden her birinin aynı anda hastalığa yakalanma oranı) %100’e yakındır ve ailesinde diyabet hastası olanlarda bu oran %25 kadardır. Günümüze kadar pek çok sayıda gen ve bu genlerdeki mutasyon ya da polimorfizmler tip 2 diyabet ile ilişkilendirilmiştir. Dahası, tip 2 diyabet için bağımsız risk faktörü olan (tel başına tip 2 diyabete yol açabilen) obezitenin de kısmen kalıtımsal olduğu unutulmamalıdır.
Şeker hastalığında genetik faktörler nelerdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder