Bebeklerin 2-4 ve 6. aylarında tatbik edilen DBT karma aşısı içinde yer alan ve difteri mikrobunun toksininin sayıflatılmasıyla yapılan difteri aşısının yaygın olarak kullanılması sebebiyle, günümüzde aşılanmayanlarda tek tük ortaya çıkan bir hastalıktır.
Difteri basili, düz veya hafif bükük silindir şeklindedir. Kalınlık ve boyları değişiktir. 34-38 derecede ürerken toksinini (zehirini) salgılar. Toksin, insan ve bütün hayvanlar için oldukça tehlikelidir. Dokularda harabiyet ve sinirlerde felç yapar.
Difteri oldukça yaygın bir hastalıktır. Soğuk mevsimlerde daha fazla görülür. İki yaşından önce sadece burun ve yara difterisi şeklinde raslanır. Çocuğa annesinden geçen antikorlar onu bir süre hastalıklardan korur. Kuşpalazı tablosunu yapan tipik difteri özel bir anjin türüdür. Tipik hastalığını yapabilmesi için boğazın lenf dokusunda ve özellikle bademciklerde tutunması gerekir. Bademcikler ancak iki yaşından sonra olgunlaştıklarından ancak bu yaşlarda hastalığa duyarlık başlar. Daha sonra çocuk dış çevre ile temasa geçer. Oyun yaşında devamlı olarak sıcak-soğuk ve dış ortam etkilerine maruz kalır. Boğazda adi bakteri iltihapları olur, doku direnci kırılır. Bu arada difteri basili de girerse, hastalığın özel tablosu meydana gelir. Bir şahıs erişkin yaşlarına kadar difteri basili ile temas etmemiş ise her yaşta hastalığa yakalanabilir. Büyüklerin hastalığı çocukların hastalığına göre daha hafif geçmektedir.
Difterinin bulaşmasında hastalar ve taşıyıcılar rol oynamaktadır. Portör denilen taşıyıcılar hastalığı bulaştırabilme özelliğinde olan ancak kendileri hastalık belirtilerini gösteremeyen kişilerdir. Bunlar boğaz salgıları ile devamlı olarak difteri basilini yayarlar. Hastanın kullandığı çamaşır, havlu, yemek takımları, oyuncaklar, vasıtasıyla bulaşabilir.
Difterinin kuluçka dönemi ortalama 2 ila 4 gün arasında değişir.
Difteri hastalığı belirtileri ve tedavi yöntemi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder